30 Ocak 2014 Perşembe

12-15 Ocak Hampi 16-17 Ocak Bangalor 19-20 Ocak Khajuraho

Hampi'ye gelmeden önce herkes "çok beğeneceksiniz" demişti, evet haksız çıkmadılar !

Hampi öncelikle doğası ile gönlümüzü çeldi. Granit kayalardan oluşan tepecikler, nehir, palmiyeler, mango, papaya, hindistan cevizi, muz ağaçları ve uçsuz bucaksız pirinç tarlaları...

Hampi doğası dışında inanılmaz bir tarihe sahip. Hükümdarlığın en zengin dönemleri burada yaşandığında sayısız tapınak, sanat ve mimariye ev sahipliği yapıyor.


Tapınaktan detay...

Bölgeyi gezmek için kiraladığımız motoru ile Umut...

Tapınakta para ya da yiyecek karşılığı, hortumunu başınıza dokundurarak, sizi kutsayan fil :)

Biz orada iken iki festivale denk geldik, yoğun bir yerli turist vardı, biz de merkezin dışı, nehrin karşısını konaklama alanı olarak seçtik. Millet daha çok takılmaya gelmiş gibi görünüyordu. Zira tapınakları gezdiğimiz zaman pek yabancı turiste rastlamadık. 

Yolda karşımıza çıkan dilek ağacı. Asılı torbalar yiyecek dolu. Çevremize toplanan kalabalık yüzünden pek detay alamadık :)

Burada kaldığımız 4 günde de bahsettiğim kaya tepeciklerinin üzerinde güneşi batırdık. İşte tüm yabancı turisti burada görmek mümkündü, enstrümanını kapan gelmiş. Her akşam şahane tapınak, pirinç tarlaları suyuna yansıyan palmiye ağaçları ve doğaçlama canlı müzik eşliğinde burada buluştuk. Son gece dolunay da bize eşlik etti :)

Gün batımı...

Kayalarda toplaşmaca...

Bangalor'a tek geliş amacımız bizi kuzeye götürecek trene binmekti. Büyük şehir, kalabalık, sıcak, karmaşa fikri bizi biraz korkuttu. İnteraktif Teknoloji Müzesi dışında ilgimizi çeken pek birşey de olmadı açıkçası ! Tek düşündüğümüz 29 saatlik Bangalor-Jhansi tren yolculuğunun ne kadar gecikmeyle başlayacağı ve ne kadar rötar yapacağıydı. 

2 AC veya 3 AC ilk tercihimizdi bu kadar uzun bir yolculuk için. Ancak bilet yoktu, Sleeper olur mu falan derken, pek de bulunmayan, 1AC seçeneği çıktı karşımıza. Bizim otobüs biletleri le karşılaştırılırsa halen oldukça uygun fiyat. Yalnız 2 kişilik kompartıman olacağını düşünürken 4 kişilik olduğunu görünce biraz hayal kırıklığına uğradık, ama şansımıza iyi tipler denk geldi. Bu arada en önemlisi tren tam saatinde kalktı ve sadece ama sadece 40 dk rötar yaptı. Aaahh annemin kulaklarını çınlattık, çok talihsiz, bol gecikmeli ve rötarlı olmuştu onunla olan tren yolculukları :(

Jhansi'de sabaha karşı trenden inip, taksi kiralayarak öğle saatlerinde Khajuraho'ya vardık. Tren ve otobüs saatleri çok geçti ve tüm günü kaybetmemize neden olacaktı. Böyle şeylerin makul fiyata çözülebiliyor olması sevindirici :)

Khajuraho, seksi figürlerle kaplı tapınakları ile meşhur. 




Ertesi gün ise bisiklet kiralarıp çevre köyleri gezmekle geçti... Doğal yaşam içerisinde insanları görmek çok güzel ancak bu kadar turistik bir yer olunca onlar da bozulmuş, fotoğraf başına para istiyorlar. Çocuklar ise önce kalem, sonra çikolata, sonra da para dileniyorlar. Aileler gelen kalemleri gidip satıyordur gibi geliyor bana ! Çok üzücü, düşündürücü ! Bir ev inşatı, ev derken tek göz oda demek lazım galiba, vardı köyün içinde, ilgilendik bakalım istedik. Kendilerini anlattılar, eğitimdeki sıkıntılardan bahsettiler ama iş döndü dolaştı bağışa geldi. Herkese kuşku ile bakmaya başlıyor insan, en saf görünene bile inancımız yok maalesef ! 






1 yorum: