4 Nisan 2014 Cuma

14-22 Mart Laos

14-15 Mart Luang Namtha;
National Park varmış, ancak biraz doymuşluk var elbet, Bangkok yolculuğu falan yordu derken burayı dinlenme yeri olarak geçirdik. Ben migren krizini atlatmaya çalışırken Umut çevre köylere bir bisiklet turu yaptı. 

Onun dışında buradan aklımda kalan ısrarcı teyzeler. Bileklik adı altında gerçekte ne sattıkları bence belli değil. Masada oturuyorsun önce yanına geliyor, başlıyor anlamadığın dilde konuşmaya, sonra karşına oturuyor, yine yüz vermedin bu sefer dokunarak taciz başlıyor. Bu ne yahu !

16-17 Mart Luang Prabang;
Keyifli bir yer, nedeni çok turistik olması ama coğrafya da buna uygun, nehir kenarı ve tarihi bölge yarımada, tamamen nehir manzaralı yani. Ayrıca inanılmaz yeşillik, 1-2 katlı binalardan oluşan bir mimari, boş yollar, az insan, harika...

Akşamları barlar, kafeler, şık restoranlar bir Avrupa kentini hatırlatıyor. Burada da bir gece pazarı vardı, gezmesi oldukça keyifli, Chaing Mai'deki gibi uçsuz bucaksız değil ve çok düzenli. 


Tapınak mimarisi; farklı kottaki çatılar içeriden de aynen görülebiliyor, içeride ayrıca bir kaplama yok.


Tapınağın arka duvarı, işçilik ve renkler çok güzel.


Tapınağın bahçesi, turuncu Mong'lar ve güzelim ağaç...

18-20 Mart Vang Vieng;
Burası Laos'lu genç erkeklerin evlenmeden önce gelip takıldığı yermiş, ne için geldikleri belli elbet. Gece partilerin bahsedildiği için, biz sakin olan nehrin karşı tarafında kaldık ve merkezde pek vakit geçirmedik.



Tham Phu Kham Mağarası (Blue Lagoon) inanılmaz güzel bir deneyimdi, mağaranın içlerine doğru çok gidilme şansı yok ama heybeti insanı büyülüyor. Sonrasında nehirde yüzmek ise tırmanış sonrası ödül gibi. 


Yol üstü arabamız için gerekli diğer projenin malzemelerini edindik.

2.proje, portbagaj. Arabada yer açmak için portbagaj mı alsak diye düşünürken Umut güzel bir fikirle geldi :)

21-22 Vientiane;
Başkent, başkent olmanın etkisiyle büyük ama sizi içine alıp yutan bir şehir değil, ölçeği güzel. Şehrin merkezi oldukça lüks, Fransız kafeler restoranlar, mağazalar, büyük oteller... Bisikletle turladık, şehir merkezinin sadece 7-8 km ilerisi ise bambaşka bir dünya. Bozuk yollar, fakir halk, ufacık tefecik basit evler ve köy yaşantısı. Yani gerçek Laos !

Sevdiklerim;
- Farklı tapınak mimarisi.
- Baget ekmek (Fransız kolonisi oldukları dönemden kalma)
- Çevirme et yemekleri

Sevmediklerim;
- Israrcı bileklik satan teyzeler, en son biri ot bile önerdi !
- Kötü, çok bozuk yollar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder